AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, 15 ilden; 104 belediye başkanı, il genel meclis başkanı, il yerel yönetimler başkanları, il kadın kolları ve gençlik kolları başkanlarının katılımıyla Erzurum’da “Yerel Yönetimler İstişare ve Değerlendirme Bölge Toplantısı”na katıldı.
Burada yaptığı konuşmada, belediyeciliğin aşk, sevda, gayret ve heyecan işi olduğunu ve zorlayarak yapılacak iş olmadığını söyleyen Özhaseki, “Bizler toplantıda belediyecilik mantığımızın ne olduğunu anlatmaya çalışacağız, tecrübeli arkadaşlarımız tecrübelerini anlatacak.” diye konuştu.
Bu konuya ilişkin önemli detaylara vurgu yapan Özhaseki şunları söyledi:
“Birçok arkadaşımız belediyecilikten gelmiyor, belediyeciliğin bir okulu yok. İşini bırakarak hizmet için işbaşına geliyor. Karşılaştığı ortamda iyilik olarak yaptığı bazı işler ileride dava olarak geri dönüyor. Mevzuatı bilmeden olmaz, burada birbirimizi eğiteceğiz. Arkasından şehircilik nedir, şehre nasıl bakılır, medeniyetin inşası yolunda neler yapılması gerektiğini anlatmaya çalışacağız.”
Özhaseki, belediyeciliğin Batı’da çok önceden başlayan bir kurumsallaşma olduğunu belirterek, “Kadim medeniyetimizde belediye hizmetleri genellikle insanların hamiyeti ve gayretiyle görülmüş, sevap duygusuyla giderilmiş. Vakıflar ortaya çıkarılmış ve hizmete başlamışlar. Fakat bir müddet sonra vakıflar zayıflamaya ve gelirleri azalmaya başlayınca bir kuruma ihtiyaç duyuluyor. İşte şehir emaneti o zaman çıkıyor. Biz de bu kurumun ortaya çıkması 150 yıl bile değil.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de şehircilik açısından sağlıksız ve kimliksiz kentlerin olduğuna dikkat çeken Özhaseki, sözlerine şöyle devam etti:
“Selçuklu ve Osmanlı’nın şehir kurmadıkları, burası çürük dedikleri yere cumhuriyet döneminde mimarlarımız, şehir plancılarımız olmasına rağmen şehri kurmuşuz. Arkasından o çürük zeminlere dayanamayıp kat ilave etmişiz. Ondan sonra da ‘deprem kaderdir’ demeyelim. Bizler bağımsızlığa düşkün ve birkaç kişi bile bir araya gelse devlet kuran milletiz. Kurduğumuz o medeniyette de kendi döneminin izlerini taşıyan mimari tarzlar da ortaya koymuş milletiz. Ortaya koyduğumuz inşaat hangi medeniyete benziyor? Kendi gelenek, inanç ve düşüncelerimiz yansıtan şehir tipi maalesef yok. O yüzden bizim kendimize gelip sağlıklı ve kimlikli kentler inşa etmek gibi görevimiz var.”
Özhaseki, belediyeler açısından bakıldığında, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde dönüm noktasının 1994 yılı olduğunu vurguladı. Bu tarihten sonra hizmet belediyeciliğinin ortaya konulduğunu aktaran Özhaseki, “Hizmet belediyeciliğinin ardından sosyal belediyeciliği ortaya koyduk. Şehirleri büyüterek marka şehirler üretmeye çalıştık. Bunlar AK Parti’nin belediyecilik anlayışının ürünüdür. Son dönemde de gönül belediyeciliğine geçildi.” değerlendirmesinde bulundu.
Seçim sonrası CHP’li belediyelerde yüzlerce çalışanın işten çıkarıldığına değinen Mehmet Özhaseki, şunları kaydetti:
“Bir FETÖ operasyonu ile işbaşına gelen Kılıçdaroğlu, Deniz Baykal’ın eski söylemlerini bir anda bıraktı. ‘Laiklik, Cumhuriyet elden gidiyor’ gibi şeyler söylemiyorlar. Hitler’in propaganda bakanının ‘çok yalan söyleyin ve ısrar edin’ taktiğini tutturdular ve bunun neticesinde milletin gözünü boyayarak bazı yerlerde işbaşına geldiler. Çok şükür aramızda çok farklar var ama bazı yerlerde ne yazık ki bu taktiğe inanıldı. Belediyecilik tarihinde CHP çöp, çukur, çamur ve militan kadrolarla anılır. Belediye seçimleri öncesinde ‘biz hiçbir arkadaşı işten çıkarmayacağız’ dediler ve sözlerinde durmadılar, yüzlerce insanı işten çıkardılar. Algı operasyonlarıyla şimdi kendilerini pazarlamak ve parlatmakla meşguller.”
Özhaseki, “Bir de HDP var. Nasıl bir mantıkla hareket ettiklerinin farkındasınız, hizmet umurlarında değil. Kafalarındaki bölücülüğe yol açmak için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Kanunda personel giderleri bütçenin yüzde 30’unu aşamaz diyor. HDP’li belediyeler kayyuma geçtiklerinde Hakkari’de yüzde 67,8, Iğdır’da yüzde 91,8, Sur’da yüzde 81,8 personel giderleri var. Geriye hizmet kalmıyor. Yatırım bütçelerine bakıldığında Van’da yüzde 6,2, Yüksekova’da 2,1, Hani’de yüzde sıfır görünüyor. Öz kaynaklara bakıldığında HDP’li belediyelerin hepsi neredeyse sıfır.” ifadelerini kullandı.