AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, CHP’li belediyeleri eleştirerek, “Siyasi davranış biçim değiştirerek, başka türlü bir hal üzerine devam ettiriyorlar. Yalan birinci işleri, yalan üzerine kurulu algı operasyonları ise bunların zaten ustalık alanları oldu.” dedi.
AK Parti Ankara İl Başkanlığı Afyonkarahisar’da Meclis Üyeleri İstişare ve Değerlendirme Toplantısı düzenledi. Toplantının 2. günü öğleden önceki bölüme AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Başkanı Mehmet Özhaseki, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Tanıtım ve Medya Başkanı Mahir Ünal ve Ankara Milletvekilleri katıldı. Toplantıda, AK Parti Ankara İl Başkanı Hakan Han Özcan ve il teşkilatı üyeleri ile ilçe başkanları, belediye başkanları, belediye meclis üyeleri, gençlik ve kadın kolları başkanları yer aldı.
Program açılışlarında 2019 Yerel Seçimleri ile ilgili Ankara teşkilatlarına teşekkürle konuşmasına başlayan Mehmet Özhaseki, “Bizler çalışmaktan sorumluyuz. Sonucu takdir eden bizler değiliz. Ama çalışıp, gayret edecek ve sonucu almak için elinden gelen ne varsa fedakarlık ve samimiyetle bunu yapacak olanlar bizleriz. Bizim sorumluluğumuz bu. Yiğit düştüğü yerden kalkar. Allah’a şükür biz düşmedik, biraz tökezledik ve Ankara olarak biz önümüzdeki 3-4 seneyi iyi değerlendirip hizmetimize kaldığımız yerden devam edeceğiz, bundan kimsenin endişesi olmasın. Dedelerimiz yalancının mumu yatsıya kadar yanar diyorlardı, şimdi yalancının mumu iki tweet arası kadar, beş on dakikada yanıp sönüyor. Bunların şimdiden yüzlerinin boyaları dökülmeye başladı. Merak etmeyin bunların zaten tarihlerinde belediyecilik örneği yok. O yüzden biz işimizi doğru yapacağız. Dimdik duracağız. Vatandaşımıza doğruları söyleyeceğiz. Biz bu işleri, doğru, dürüst, ihlas ve samimiyetle yaparsak inşallah önümüzdeki dört yıl sonunda Ankara yine Ak belediyecilikle tanışacak. Ankara, kaldığı yerden devam edecek ve yeniden güzel hizmetlere kavuşacak diye düşünüyorum.” dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, büyükşehir belediyelerinde bazılarında iktidarda olmadıklarını ancak ilçelerinde iktidarda olduklarını söyledi. Özhaseki, “519 tane ilçemiz var, neredeyse 300’ü bize ait. Nüfusun yüzde 56’sı. Cumhur İttifakı’yla beraber baktığımız zaman nüfusun yüzde 70’i. Evet en güzel hizmetler orada olur. Vatandaşa en yakın hizmetler orada olur. Onların gönüllerinin, dualarının alınacağı ortamlar orada olur. O yüzden bizim hiç bir mazeret söylemeden yolumuza revan olmamız gerekiyor. İnşallah bunları yapanlardan oluruz diye düşünüyorum.” dedi.
Konuşmasına AK Parti’nin iktidara geliş sürecine ilişkin sözlerle devam eden Özhaseki, “Evet tam 18 yaşındayız. Allah’ın izniyle 18 yaşın gençliğini, dinamizmini gelecek yıllara taşıyarak devam edeceğiz. Bütün AK Partili arkadaşlarım bizim 18 yıllık başarımızı ve katettiğimiz yolu gururla anlatabilirler. Evet ufak tefek hatalar olabilir. Ama başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere tüm ekimizle 18 yıldır kurumsal olarak yürüttüğümüz bu mücadeledeki başarılar, hiçbir zaman üzeri örtülebilecek başarılar değildir. Bu başarıları şimdi tek tek sıralayacak değiliz. Ama üç ana tasnifi mutlaka yaparız her yerde:
1- Hükümet etme noktasında gelmiş geçmiş bütün hükümetlerden başarılıyız. Ekonomide başarılıyız biz. Altı sıfırlı günleri unutmadık. İMF’nin boğazımızı sıktığı günleri unutmadık. Şimdi geçtiğimiz günlerde yapılan para operasyonlarına rağmen yıkılmayan, gelişen ve büyümeye devam eden bir ülkeyiz. Sonra sağlıkta başarılıyız. Ulaştırmada, enerjide başarılıyız. O yüzden AK Partili kardeşlerimin her bir alandaki bu başarılarımızı sahiplenerek herkese anlatması lazım.
2- Türkiye’de bir vesayet rejimi vardı ve bu başımızın belasıydı. 1946’da çok partili döneme geçtiğimiz zaman güya çaktırmadan Ankara’da görünümü resmî olan ama yer altına doğru inmiş yılanların, çiyanların bulunduğu bir ortamda bizim seçtiklerimizin başına çorap örmeyi bekleyen gruplar vardı. Rahmetli Menderes, yüzde 54’lerde 57’lerde oy aldı. Ankara’ya geldi güzel hizmetler etti. Ben çocukluğumda dedelerimin rahmetli Menderes’e güzel dualar ettiğini bilirim. Peki sonuç 1960 İhtilali. Sebep neymiş bebek davası, köpek davası, mama davası. Yani yedi, içti, çaldı demeye çalışıyorlar. Kardeşim Aydın’da binlerce metre arazisini fakir fukaraya dağıtan adamın ne işi olur çalmakla? Adamın paraya pula ihtiyacı yok ki. Gözü yok ki parada pulda. Binbir türlü iftiralarla idam ettiler. Kim yaptı bunları? İşte o çiyanlar, yılanlar. Peki bunları devlet bilmiyor muydu? Biliyordu ama gücü yetmiyordu işte. Muhtıranın sesini duyunca şapkayı alıp gidiyorlardı. Sonra Cenab-ı Hak bir lider gönderdi, adı Recep Tayyip Erdoğan ve o da bunların canını okudu elhamdulillah.
3- İnançlarımız üzerinde baskı vardı. Küçücük yavrularımızın okul kapısından nasıl çevrildiğini, ikna odalarına nasıl alındığını gördük. Ama AK Parti bu konuda da üzerine düşeni yaptı, inançlar üzerindeki baskıyı yok etti. O günlerde bizler bırakın iktidar olmayı, sadece derdimizi, meramımızı anlatabileceğimiz bir özgürlük arayışındaydık. Elhamdulillah bunlar da oldu. Ve bunlar öyle kolay yapılmadı. Bunlar mecliste oturup çoğunluğa dayalı oy vermekle olmadı. Hatırlayın Cumhuriyet mitinglerini, danıştay saldırılarını, muhtıraları, parti kapatma davalarını, 367 garabetlerini sonra çukur eylemlerini, gezi olaylarını, hukuk garabetine ve sonrasında da 15 Temmuz hadiselerini, para operasyonlarını hatırlayın. Tüm bunlar hükümeti devirme operasyonuydu, AK Partiyi yıkma operasyonuydu. Biz bunların hepsiyle mücadele ederek Allah’a hamdolsun bugünlere geldik. Ben geriye doğru bir muhasebe yaptığımda diyorum ki Rabbim sen ne büyüksün. Dağına göre kar verensin. Bütün bu mücadeleler olurken eğer Recep Tayyip Erdoğan gibi bir liderimiz olmasa, eğer onun yakın mesai arkadaşları olmasa, ona ve AK Partiye dua edenler, destek verenler olmasa bu Türkiye’nin hali ne olurdu acaba?” diye ekledi.
Mehmet Özhaseki Yerel Yönetimler ve belediyecilik hususunda da, “Belediyeleri önemsiyoruz. Belediyecilik tarihi, devletlerimizin tarihinden bile eskidir. Kültür, medeniyet şehirlerde gelişiyor. İnsanların arasındaki ilişki, örf ve adetler oralarda gelişiyor. O yüzden bizim şehirlerimiz kıymetli şehirler. Şehirler bunların yanı sıra canlı organizmalardır. Taşla topraktan ibaret değildir. İnsanlara benzerler: Kimi zaman çok güçlüdür, kimi dönem biraz da sarsılmıştır, yaşlılık dönemine girmiştir. Ama yenilenebilme ve büyüme istidadı her zaman vardır. Bakım ister, ihtimam ister. Bu yüzden şehirlerin geleceğini de o şehirdeki yöneticilerin ufukları belirler. Ankara, İstanbul, İzmir biraz daha Kadir gecesi doğmuş deriz ya öyle şehirlerdendir. Buraların üstlenmiş olduğu fonksiyondan doğru kendiliğinden büyüyen bir yapısı vardır. Ama diğer şehirler böyle değildir. Yöneticinin ufku önemlidir. Şehirlerin bizim davamız adına önemli bir fonksiyonu daha vardır. Şehir yönetimleri aslında halka en yakın birimlerdir. En yakın olunca derdimizi, meramımızı anlatabildiğimiz birimlerdir. Bizim bir derdimiz var, bir davamız var. Bu yüzden bizim halka en yakın olabilecek yerlerde olup derdimizi, meramımızı bize yakışır bir asalet içerisinde halka anlatabilmemiz lazımdır.” dedi.
Seçimlere girdiği günden bu yana katlanarak devam eden bir başarıya sahip olduklarını ifade eden Özhaseki, “Biz ilk girdiğimiz seçimlerden itibaren müthiş başarılar elde ettik. Girdiğimiz ilk yerel seçim 2004’tü. Bunda %40 oy aldık. İkinci kez girdiğimiz 2009 seçimlerinde 38.6 oy aldık. Üçüncü seçim geldi 2014 burada da oyumuz %43.8 oldu. Yani o kadar konuşulan dönemde de böyle bir oyumuz var bizim. Bir önceki seçimlerde belediye sayımız 994 iken şimdi 997 oldu. Belediye sayımız da geriye gitmedi.” dedi.
Vatandaşa yakın ve en güzel hizmetlerin Cumhur İttifakı belediyelerinde verildiğini anlatan Özhaseki, insanların gönlünü ve duasını alarak yola devam edeceklerinin altını çizdi.
Mehmet Özhaseki, CHP belediyeciliğine ilişkin de, “Gerçekten hizmet etmezler. Dün, Çankaya tarafındayız, bir cami açılışına gidiyoruz. Yıkıntı, harabe o kadar kötü, pasaklı yerler gördük ki emin olun içim yandı. Cumhurbaşkanımız çok güzel özetliyor; ‘çöp, çukur ve çamur’. Bunların belediyeciliği bu kadar. Bir şey daha var, bütün yolsuzlukların ana kaynağı bunların belediyelerinde. Siyasi davranış biçim değiştirerek, başka türlü bir hal üzerine devam ettiriyorlar. Yalan birinci işleri, yalan üzerine kurulu algı operasyonları ise bunların zaten ustalık alanları oldu. CHP’nin başındaki insanın ve etrafındakilerinin ne kadar yalan söylediklerine şahidim. Birebir yaşamış birisiyim.” değerlendirmelerinin ardından konuşmasını noktaladı.