Bir dizi programa katılmak için Sinop’a gelen Bakan Özhaseki, Sinop Valiliği’nde Vali Hasan İpek, AK Parti Sinop Milletvekili Nazım Maviş, ve diğer yetkililer tarafından karşılandı. Vali İpek’ten brifing alan Özhaseki, daha sonra AK Parti İl Başkanlığı’nı ziyaret etti.
Burada yaptığı konuşmada, AK Parti hükümetlerinin geçmişteki tüm hükümetlere kıyasla daha başarılı olduğunu belirten Özhaseki, milletvekillerinin seçildikten sonra hizmet için Ankara’ya geldiğini ancak oradaki farklı yapının milletin seçtiklerine itimat etmediğini dile getirdi. Siyasetteki vesayet sitemine vurgu yapan Özhaseki, “Bu vesayet sisteminin yıkılması lazım. Senelerce bu milletin ensesinde boza pişirdiler. Biz kimi seçmiş isek onlara itimat etmediler. Siz buradan seçip gönderiyorsunuz saf niyetlerle, milletvekillerimiz de hizmet için Ankara’ya geliyorlar ama orada farklı bir yapı var. O farklı yapı bizim seçtiklerimize inanmıyor, onlara güvenmiyor. Onların yapacakları işlere de takoz koyuyorlar. Adnan Menderes’e yaptılar, idam ettiler. Daha sonra gelen herkese, bizim seçtiklerimize, bizim gibilere zulüm ettiler. İşte AK Parti olarak biz onları toprağa gömdük. İnşallah bu 18 madde geçecek, büyük bir şekilde ‘evet’ ile bunu taçlandıracağız ve vesayet rejimi tamamıyla toprağa gömülmüş olacak, bir daha da çıkmayacak” diye konuştu.
Özhaseki, Türkiye’nin büyümesi, gelişmesi ve kalkınması için istikrarlı hükümetlere ihtiyaç olduğunu, 3, 6, 8 aylık hükümetlerle bu işin yürümeyeceğini ve büyük projelerin hayata geçirilemeyeceğini ifade ederek, istikrar için 16 Nisan’daki halk oylamasının büyük önem taşıdığını kaydetti. Halk oylamasını “seçimlerin anası” olarak nitelendiren Özhaseki, şunları kaydetti:
“16 Nisan’dan sonra inşallah önümüz açılacak. Onun için şer cephesi karşıda birleşti. PKK’lılar karşıda. Kandil diyor ki kendi telsiz konuşmalarında, ‘Eğer buradan ‘evet’ çıkarsa bittik biz’ diyor. FETÖ’cüler şimdi yurt içinde sesleri çıkmıyor korkudan. Biraz sindiler ama yurt dışında lanet adamların hepsi orada çabalıyorlar. En önemli organizasyonları onlar yapıyorlar. Şahsi düşmanlıklarını, kinlerini Türkiye düşmanlığına döndürdüler, Ümmet-i Muhammed düşmanlığına dönüştürdüler. DHKP-C dediğimiz en büyük suikastları işleyen aşırı sol örgüt dışarıda, yanlarında DEAŞ dediğimiz uydurulmuş, Müslümanların başının belası, İslami gibi gözüken en vahşi örgüt de onların yanında. Onları senelerdir besleyenler de şimdi açıkça yüzlerini çıkardılar, eskiden bildiğimiz saklı, gizli yaptıkları adilikleri şimdi açıktan yapıyor birçok Batı ülkesi. Onlara miting serbest, ‘Erdoğan’ı öldür’ gibi pankartlar serbest, her türlü gösteri serbest ama biz gittiğimizde her şey yasak. Senelerce onları besleyenler şimdi onların yanlarında saf tuttular. Allah onları iki cihanda beraber etsin.”
