“Gelecek yasadaki ana mantığımız bina bazlı dönüşümden ziyade alan bazlı dönüşüm”
2012 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla birlikte kentsel dönüşüm yasasının hazırlandığını aktaran Bakan Özhaseki “İnsanların bir evi var siz onu yıkacaksınız yeni bir ev yapacaksınız oraya taşıyacaksınız. Bütün bunların müthiş bir riski var. O yasa sonrasında İstanbul’da birçok yer değişmeye ve dönüşmeye başlar. Bu yasa çıktıktan sonra 5 yıl içinde 1 milyon 100 bin bağımsız birimi ilgilendirecek kararlar almışız. Ortaya çıkan aksaklıkları giderecek şekilde bir yasa hazırladık önümüzdeki günlerde Türkiye gündeminin önüne gelecek. Gelecek yasadaki ana mantığımız şu; bina bazlı dönüşümden ziyade alan bazlı dönüşüm esastır. Bölge bazlı dönüşüm esastır. Bütüncül bir anlayış içerisinde planlama yaparak o işin üzerine ısrarla gitmek esastır. Böyle yaptığımızda yepyeni şehirler ortaya çıkar. Bina bazlı dönüşümlerde ne yazık ki bunları söyleyemeyiz. Yerinde dönüşüm esastır. Eğer bir değişim dönüşüm depreme hazırlık yapacaksak yerinde yapmak doğru. Herkesi aynı mahallesinde hatta mümkünse aynı sokağında, aynı binasının bulunduğu yerde değiştirebilmek ve dönüştürebilmek esastır. Bu sağlayamadığımız yerlerde en yakın yerlerde en yakın mahallelerde güzel semtler oluşturarak insanlara bir alternatif olarak teklif etmek doğrudur. Bütün hesaplarımız yerinde dönüşüm üzerine kurguludur. Her evi yıkılan vatandaşı da mutlaka ev sahibi yapmaya çalışacağız. Depreme dayanıklı hiç bir binayı yıkmaktan bahsetmiyorum” diye konuştu.
Özhaseki, 1,4 milyon metrekarelik alandan oluşan ve üzerinde 7 bin 500 konut bulunan Fatih Sultan Mehmet Mahallesi’nin mülkiyetin bir kısmının İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde, bir kısmının da İTÜ’de olduğunu ancak bazı “mafyatik yapıların” burayı vatandaşlara parayla sattığını kaydederek, burada yerinde dönüşüm yapılacağını, vatandaşlara mahallelerinde ev verileceğini, yüksek katlı yapılar olmayacağını, mevzuata tam uyulacağını, 300 bin metrekarelik sit alanının tamamının korunacağını söyledi.
Fikirtepe’deki sorunlara işaret eden Özhaseki, “Geldiğimiz noktada yüzde 100 arsalarda, parsellerde anlaşma sağlanan 34 ada oluştu. Toplamda 61 ada var. 17 adada yüzde 80-90’larda anlaşma sağlandı, geriye kalanı kanuni mevzuat gereği satın alıp onları da yakında tamamlayacaklar. Neredeyse tam 51 ada orada harekete geçiyor. Sadece yüzde 65’i sağlayamayan 10 ada var. Onlarla ilgili çalışmalarımız da devam ediyor. ” dedi.
“İstanbul’a en büyük ihaneti onlar yapmışlar”
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Biz bu şehrin kıymetini bilmedik, biz bu şehre ihanet ettik, hala da ihanet ediyoruz, ben de bundan sorumluyum” açıklamasına ilişkin bir soru üzerine Özhaseki, şunları söyledi:
“Belki de Türkiye Cumhuriyeti tarihinin gördüğü en dobra, en yiğitçe düşündüğünü söyleyen bir devlet adamıyla karşı karşıyayız. Yaptıklarını söylediği gibi, eğer kendisini eleştirmesi gerekiyorsa, mertçe bunu söyleyebilen bir Cumhurbaşkanımız var. Keşke siyasi partilerimizin başındakiler de ara ara kendilerini eleştirseler, yaptıkları hataları insanlara doğruca söyleyebilseler, keşke yalan söylemekten vazgeçseler. Sayın Cumhurbaşkanımız elbette ne söylediğini izah edecektir önümüzdeki günlerde. Ben de kendisiyle konuşmadım, hangi maksatla bunu söylediğini bilmiyorum. Ama anladığımı söyleyeyim. Bu kentin şehirleşmesi ve yapılaşması konusunda hepimizin eleştirisi var. Bu eleştiriler noktasında doğrusu birçok ortak sorumluluk var. 50’li, 60’lı, 70’li, 80’li yıllardan 90’lı yıllara kadar devam eden müthiş bir göç dalgası var. Bu göç dalgası sırasında kimler belediye başkanı? Bugün durmadan Cumhurbaşkanını eleştiren, diline dolayan, bu yiğitçe sözünü ikide bir değişik manalarda kullanan ana muhalefet partisinin temsilcileri dönüp kendilerine baksınlar.”
Öğrenciliğinin İstanbul’da geçtiğini, bu kentten hiç kopmadığını anlatan Özhaseki, “CHP’nin burada belediyecilik yaptığı dönemi çok iyi hatırlıyorum, İstanbul’a en büyük ihaneti onlar yapmışlardır. Her taraf kaçak yapıyla, gecekonduyla doldu. Gecekondu masum bir şey, insan gelir evini yapar. Ama plan yapmayarak, altyapısını vermeyerek, onlara hizmet etmeyerek, ‘Şuraları hele yapın Allah kerim, bizim adamımız olursunuz, arka bahçemiz olursunuz’ mantığıyla yapılan işler bana göre İstanbul’a yapılmış en büyük ihanettir. Bunlar 70’li, 80’li yıllarda yapılmıştır. Son yıllarda sadece siluete bakarak, belki de bu konuda bir özeleştiri yapan Cumhurbaşkanımıza söz söylemek de CHP’nin haddi değildir. CHP eğer bir söz söyleyecekse şöyle bir geçmişine bakacak, İstanbul için yaptıklarını gözden geçirecek.” değerlendirmesinde bulundu. Özhaseki, toplantının ardından binanın içindeki Server Dede Türbesi’ni ziyaret ederek tarihi binanın salonunda açılan Osmanlı arşivi sergisini gezdi.