“Siyasette 40 Yıl-Gençlerle Tecrübe Paylaşımı” Programı
“Millet Sizi Severse İktidara Taşır”
30 Ocak 2017
Ak Parti Niğde İl Başkanlığını Ziyaret
4 Mart 2017
Anayasa değişikliğini savunmalarının en önemli sebeplerinin iki başlı sistemi ortadan kaldırmak ve ülkede istikrar sağlamak olduğunu vurgulayan Özhaseki, “Bu sistem bizi daha güçlü kılacak. Biz çok zor bir coğrafyada yaşıyoruz. Biz istikrarlı bir ülke olmazsak, birbirimize sımsıkı sarılmazsak bizi bu coğrafyada yaşatmazlar.” diye konuştu.
Referandum sürecinin varlık yokluk mücadelesine dönüştürüldüğünü anlatan Bakan Özhaseki, şunları söyledi:
“Biz bunun doğru olduğuna inandığımız için getiriyoruz. Doğru olduğuna inanmasak getirmeyiz. Karşı taraf da bunun yanlış olduğunu iddia ediyor. Bunu makul şekilde konuşmak yerine mecliste, yumruklaşıyorlar, kendilerini kürsüye bağlıyorlar, birilerini ısırıyorlar, oy kabinlerine girip yarım saat çıkmıyorlar. Bu ülkeye istikrar lazım. 1960 Anayasası’nda cumhurbaşkanının yetkileri bir paragrafta anlatılıyor. Ama 1982 Anayasası’nda Kenan Evren bunları çoğaltıp 2,5 sayfalık yetki yazdırmış. Şu anki anayasamıza göre cumhurbaşkanının hiçbir sorumluluğu yok. Sadece ‘Vatana ihanetten yargılanabilir’ yazıyor ama vatana ihanet suçu 90’lı yıllarda kaldırıldığı için, kanunda böyle bir tanım olmadığı için vatana ihanet suçundan bile yargılanamaz.”
15 Temmuz gibi bir “vahşet gecesi”nin ardından hiçbir Avrupa ülkesinin “geçmiş olsun” bile demediğini çünkü onların darbenin gerçekleşeceğini umduklarını ifade eden Özhaseki, 15 Temmuz sonrasında ziyaret ettiği yaralılardan birinin anısını şöyle anlattı:
“Bir kız, cumhurbaşkanımızın çağrısının ardından gece saatinde Sincan’dan yola çıkmış. Gidecek araba bulamayınca yoldan bayrak sallayarak geçen bir arabayı durdurup onlarla birlikte Kızılay’a gitmiş. Meclisin bombalandığını duyunca Meclise geçmiş. Cumhurbaşkanı Külliyesinin önünde helikopterden açılan ateş sonucu insanların öldüğünü öğrenince oraya koşmuş. Neresi bombalanıyorsa oraya gitmiş. Neden koştuğunu sordum. Bana ibretlik bir cevap verdi. ‘Şehit olabilir miyim diye koştum’ dedi. Bu, bir milletin uyanışıdır.”
Özhaseki, Türkiye’nin birçok terör örgütüyle mücadele ettiğini ve bu mücadeleden sağ salim çıkmak için vatandaşların birlikte olması gerektiğini vurguladı.
Terör örgütü PKK’nın Güneydoğu’da hendekler kazdığını, sözde öz yönetimler ilan edip etrafa paçavralar astıklarını, belediyeleri de lojistik bir üs olarak kullandıklarını dile getiren Özhaseki, “Bir PKK’lı itirafçı 15 Temmuz öncesinde Kandil’den askere değil polise saldırılması yönünde emirler geldiğini, darbe girişiminin ardından da tekrar askere yönelik saldırılar yapılması gerektiği doğrultusunda talimatlar aldıklarını söylüyor. Kayseri’de 17 Aralık’ta bir patlama meydana geldi. 15 askerimizi şehit ettiler. Bu olayın altından PKK çıktı. Bir süre sonra FETÖ’nün uyuyan hücrelerinden birisi Rus büyükelçiyi öldürdü. Sonra Reina’da kendi hallerinde eğlenen insanlara karşı bir katliam gerçekleştirildi. Bunun altından da DEAŞ örgütü çıktı. Bunlar sıraya girmişler. Emir aldıkları, beslendikleri yerler aynı.” ifadelerini kullandı.
“Hazırlık Yapmalıyız”
Anadolu topraklarının yüzde 42’sinin deprem bölgesinde olduğuna işaret eden Özhaseki, şöyle konuştu:
“Böyle bir ortamda bizim hiç uyumadan binalarımızı yenilememiz lazım. Türkiye’de yılda 500 bin konut yapmamız gerekiyor. Bu işi hızlı bir şekilde yapmamız lazım. Hayırla anılmak için hayırlı eserler bırakmak lazım. Daha önce Selçuklu’nun, Osmanlı’nın gelip tercih etmediği yerler üzerine biz şehirler kurmuşuz. Faylar, alüvyonlar üzerinde, çürük, batak alanlar üzerinde şehirler geliştirmişiz. Bunu göz ardı edemeyiz, göz yumamayız, hazırlık yapmalıyız.”
Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adnan Görür, katılımlarından dolayı Bakan Özhaseki’ye çini vazo hediye etti.
